bugün
yenile
    1. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kendisine ve çevresine sürekli zarar verir. (bkz: the experiment)
    2. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yaşaması zor
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      savaş alanında en çok işe yarayacak adam.
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      problem. ben de böyle bir şey sayılırım. sinirlendiğimde bayaa problemli bir insan oluyorum. son 1-2 yıldır biraz törpülesem de hala var öfke kontrol bozukluğum.
    6. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kendimi hep çok sakin birisiymişim gibi düşünürdüm. birkaç gündür sinir üstüne sinir ve birisi yanımda konuşsa bile tahammülüm yokmuş gibi hissediyorum. bir şeylere zarar vermemek için zor duruyorum ama baş etmem lazım.
    7. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      eski sevgilimin bana her bağırışında öne sürdüğü bahane. böyle bir şey olamaz. sen ota boka sinirlen bağır, çağır, kız, hatta küfür etmeye kadar düş; sonra "kızım benim raporum var. sinir hastasiyım ben. öfkemi kontrol edemiyorum." lan yerim senin hastalığını.. biz de eşek başı değiliz burda. git başka yerde söndür ateşini sonra gel. işte arkadaşlar bir zamanlar malım. sevdiğimden susardım bir şey diyemezdim. şimdilerde bakıyorum da bu sevgi değilmiş, ben kendime olan saygımı kaybetmişim resmen. ben de çok hatalıyım ona bu fırsatı verdiğim için. bir de sinirlendiği, bana hakaretler ettiği mevzulara bakıyorum da, iyice böyle sağlam bir küfürü hak ediyor. Cemil Meriç'in 'Sen, kendime yaptığım en büyük kötülüksün.' diye çok güzel bir sözü vardır. ne zaman okusam o aklıma gelir. seni hep böyle hatırlayacağım: kendime yaptığım en büyük kötülük olarak. eserinle gurur duy..
    8. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bunun farkında olmak daha da öfkelendirir. Her sene standart bu halim iki kere uğrar bana. Yıkar geçerim. Hakikaten gözü birşey görmemek diyolar doğru awp.
    9. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bunu bildiğim için öfkelenmeyi kendime yasakladım. Zaten gözlerim çekik öfkelenince kör gergedan gibi ordan oraya çarpıyorum ak
    10. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hele Türkiye şartlarında hafife alınmayacak bir problem.Öfkenin bir duygu değil de ağlamak, gülmek gibi başka bir duygunun dışavurumu olduğunu söylemişti psikolog. Bence yapabiliyorsa destek alması gerekir. Bu konuda tavsiye verebilecek kadar yetkin biri değilim ama öfkesinin ardındaki nedeni düşünmesi yardımcı olabilir.
    11. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      lisedeyken sınıfa bir öğrenci geldi "maggie! edebiyat hocası seni yaratıcı yazarlık grubuna aldı" diye duyurusunu yaptı gitti. hocanın yanına gittim, benim böyle bir başvurum olmadığını söylediğimde bana "zaten talep üzerine değil, öfke problemi yaşayan öğrencileri ben kendi isteğimle aldım" demesiyle benim tepem attı BENİM Mİ ÖFKE PROBLEMİM VAR HOCAM! diye yükseldim. kadın da haklı olarak "e belli ki öyle maggiecim??" deyince ben oturdum yerime dımdım... edebiyata merakım vardı zaten, seve seve ders çıkışları gittim de. sadece buna mecbur kılınmam sinir bozmuştu. yararı oldu mu? derseniz hatırlamıyorum. olmuştur herhalde.
    12. 14
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bugün birisi ile kahve içiyoruz bana beni anlattı. Sadece susarak dinledim cevap bile veremedim. Aynen şu cümleleri kurdu: Senin öfke kontrolün yok çok sinirli ve gerginsin dedi. Derste hocaya kaç kez sinirlendin küfür ettin sayamadım dedi. Yanında bulunan arkadaşına hatta bana bile sinirlendin bi ara dedi. Bilmiyor ki kavganın içinde büyüdüm. Annem babam hep kavga ederdi. Hatta bir gün öyle şiddetli kavga ettiler ki ilk kez o kavga diğer güne taşmıştı. Sabah uyandılar kavga hala devam ediyor. Annem bizi okula hazırlıyor (5. Sınıfa gidiyorum). O ara kavga sürüyor, bekle çocukları göndereyim o zaman görüşcez falan diyordu annem. Bende tabi okula gittim ama aklım evde. Küçücük çocuğum ellerim titriyor babam anneme bir şey yapacak diye. O arada okulun önünden bir ambulans gitti. Çocuk aklı tabi babam kesin annemi hastanelik etti o yüzden bize gidiyor o ambulans sanmıştım. Üzerinden yıllar geçti hala dün gibi aklımda o hatıra ve niceleri. Böyle bir ortamda büyümüş, çocukken sevgi nedir bilmemiş, tek başına kendini büyütmüş ve bu yaşıma kadar bastırabildiğim kadar o öfke duygularını bastırmış birisiyim ben. Artık tutamıyorum bastıramıyorum. Öyle yada böyle aniden çıkıveriyor duygularım. Bunlar yetmezmiş gibi sürekli yarı yolda bırakılıyorum. Böyle birsürü travma mevcut bende. Napayım elimde değil olmuyor sakin kalamıyorum. Bütün bu gülücüklerimin nedeni de bu işte. Mutsuzluğumu ve travmalarımı gizlemeye çalışıyorum.